Geleceğin Tıbbını Şekillendiren iPSC'lerin Devrim Niteliğindeki Gücü
- Innovation in Health Community
- 9 Ara 2024
- 1 dakikada okunur
İndüklenmiş pluripotent kök hücreler (iPSC'ler), deri veya kan hücreleri gibi somatik hücrelerin laboratuvar ortamında yeniden programlanarak embriyonik kök hücrelerin özelliklerini kazanan özel hücrelerdir. Bu hücreler, çok çeşitli hücre tiplerine dönüşme ve kendini yenileme yetenekleri sayesinde tıp ve biyoloji alanında büyük bir potansiyel sunar. iPSC'lerin geliştirilmesi, Shinya Yamanaka'nın 2006 yılında deri hücrelerini pluripotent hale getirmeyi başarmasıyla mümkün olmuştur ve bu önemli buluş, Yamanaka'ya 2012 Nobel Ödülü'nü kazandırmıştır.
John Gurdon'ın 1962 yılında gerçekleştirdiği çekirdek transferi deneyleri, olgun hücre çekirdeklerinin yeniden programlanarak embriyo oluşturma yeteneğini göstermiştir. Bu buluş, kök hücre biyolojisinin temel taşlarından biri olmuştur. Ardından, 1981 yılında Martin Evans ve Matthew Kaufman tarafından fare embriyonik kök hücrelerinin izole edilmesi, pluripotent hücrelerin varlığını ve potansiyelini ortaya koymuştur. 1987'de yapılan master transkripsiyon faktörlerinin keşfi ise, hücre farklılaşmasını ve reprogramlanmasını kontrol eden kritik proteinlerin rolünü ortaya koymuştur. Bu araştırmalar, somatik hücrelerin kök hücre özellikleri kazanmasını mümkün kılarak iPSC'lerin gelişimine zemin hazırlamıştır.

İndüklenmiş pluripotent kök hücrelerin (iPSC'ler) uygulama alanları oldukça çeşitlidir ve özellikle genetik hastalıkların tedavisinde ve kişiye özel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde büyük bir potansiyel sunarlar. iPSC'ler, genetik hastalıkların modellenmesi ve kişiselleştirilmiş tedavi stratejilerinin oluşturulmasında umut verici bir kaynak olarak değerlendirilir. Ancak, iPSC'lerin üretim süreci genellikle uzun ve maliyetli olabilir; ayrıca, bu süreçte kullanılan virüsler tümör riskini artırabilir.Buna rağmen, iPSC'ler tıp ve biyomedikal araştırmalarda önemli bir potansiyel taşır ve bu alandaki çalışmalar hızla ilerlemektedir. Gelecekte, iPSC'lerin klinik ve araştırma uygulamalarında önemli yenilikler ve tedavi yöntemleri sunma kapasitesinin yüksek olması beklenmektedir.
Yazar: Beyza Nur ÜLKER
Biruni Üniversitesi / Moleküler Biyoloji ve Genetik
Comments